Milas’ın Zeytin Gerçeği: Neden Kendi Yağımızla Kavrulamıyoruz?

Bayram Karataç

4/14/20252 min oku

Milas... Tarihiyle, doğasıyla, kültürüyle eşsiz bir coğrafya. Ancak bu toprakların en kıymetli miraslarından biri olan zeytin ve zeytinyağı, hak ettiği yeri bir türlü bulamıyor. Oysa ki Ege'nin en kaliteli zeytinleri bu topraklarda yetişiyor. Peki, neden bu zenginlik bizimle birlikte büyümüyor?

Neden Zeytinyağında Ön Planda Değiliz?

Çünkü markalaşamıyoruz. Çünkü üretici olarak yalnız bırakılıyoruz. Çünkü kendi kooperatifimizi kuramıyoruz. Çünkü tanıtım yapamıyoruz.

Bugün Milas’ın köylüsü, büyük emeklerle topladığı zeytinini ya da sıktığı zeytinyağını düşük fiyata A ya da B firmasına vermek zorunda kalıyor. O firmalar ise o ürünü işleyip, paketleyip yurt dışına veya büyük zincirlere yüksek kârla satıyor. Kazanan kim? Bir avuç tüccar. Peki ya köylümüz? Alın terinin karşılığını alamıyor.

Kooperatif Nerede?

Milas gibi bir yerde neden güçlü, üreticiye ait, çok ortaklı bir zeytin/zeytinyağı kooperatifi yok? Neden her hasat mevsimi geldiğinde köylü ürününü satmak için el açmak zorunda kalıyor? Neden her sene fiyatı onlar belirliyor, biz değil?

Kooperatifçilik demek birlik, güç, adil kazanç demektir. Bugün komşu ilçelere baktığımızda üreticilerin birlik olması sayesinde hem ürünlerinin değeri artıyor hem de bölgenin adı yurt dışına kadar taşınıyor. Biz neden yapamıyoruz?

Tanıtım Eksikliği

Milas sadece zeytinyağıyla değil, çiğeriyle, tepsi böreğiyle, geleneksel mutfağıyla da büyük bir hazine. Ama kaç kişi biliyor? Kaç turist Milas’a sadece bu lezzetleri tatmak için geliyor?

Tanıtım yok. Sosyal medya yok. Yerel medya yetersiz. Belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve üreticiler bir araya gelip ortak bir “Milas Markası” oluşturamıyor.

Ne Yapılmalı?

  • Milas Zeytinyağı Kooperatifi acilen kurulmalı. Bu yapı, üreticilerin hem fiyat belirlemesinde hem de pazarlamada söz sahibi olmasını sağlar.

  • Yerel markalar desteklenmeli. Milaslı üreticilere etiket, şişeleme, dijital pazarlama desteği verilmelidir.

  • Yurtdışı fuarlarına katılım, e-ticaret platformları üzerinden doğrudan satış kanalları oluşturulmalıdır.

  • Gastronomi turizmi teşvik edilmeli, Milas mutfağına dair festival, tanıtım günleri, belgeseller hazırlanmalıdır.

Milas’ın zeytini, zeytinyağı, böreği, çiğeri; toprağımız gibi kıymetlidir. Ama bu kıymeti bilmek, korumak ve büyütmek hepimizin görevi. Artık bazı soruları yüksek sesle sormanın ve cevap aramanın zamanı geldi:

Neden kendi zeytinyağımızı kendimiz satmıyoruz?
Neden kendi kooperatifimiz yok?
Neden bu kadar zenginlik içindeyken dışa bağımlıyız?

Milaslı üretici hak ettiği değeri alana kadar, bu soruları sormaya devam edeceğiz.