“Beni Zıvanadan Çıkarma” Deyiminin Gerçek Hikayesi: 1960’ların Tophane’sinden Günümüze!

10/22/20251 min oku

“Beni Zıvanadan Çıkarma” Deyiminin Gerçek Hikayesi: 1960’ların Tophane’sinden Günümüze

Günlük konuşmalarımızda sıkça kullandığımız “beni zıvanadan çıkarma” ifadesinin kökeni, 1960’lı yılların İstanbul Tophane’sine kadar uzanıyor. Deyimin sanıldığı gibi mecaz bir ifade değil, gerçek bir polis teçhizatından türediği ortaya çıktı.

O dönemde polisler, toplumsal olaylarda ve asayiş görevlerinde zıvana adı verilen metal bir koruma kalkanı kullanıyordu. Bu kalkan, polisin elindeki cop veya silahı sabitleyen bir metal kılıfın içindeydi. Zıvana, hem güvenlik hem de kontrol amacıyla bu teçhizatın ana parçasını oluşturuyordu.

Bir polis memuru sinirlenip kontrolünü kaybettiğinde veya olay büyüdüğünde, silahını zıvanadan çıkarırdı. Yani artık sabır bitmiş, olay müdahale noktasına gelmiş demekti. Bu durum, zamanla halk arasında mecazi bir anlama büründü ve “beni zıvanadan çıkarma” ifadesi “beni sinirlendirme, sabrımı taşırma” anlamında kullanılmaya başlandı.

Tophane’nin o yıllardaki sert sokak kültürü ve polis-halk ilişkilerinin dili, bu deyimin yaygınlaşmasında büyük rol oynadı. Bugün ise deyim, kökeni unutulmuş olsa da gündelik Türkçenin en canlı ifadelerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.